SAATI YOK
EREMİ YOK
Aşktan yana söz duyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Uçsuz hayaller boyunca,
Ben hep seni düşünürüm.
Yıldızlar kayar yüceden;
Renkler sıyrılır geceden;
Yüreğim sızlar inceden;
Ben hep seni düşünürüm.
Aklın ucu değer hiçe;
Yol ararım içten içe.
Kâinat uyur sessizce,
Ben hep seni düşünürüm.
Korkunun bittiği yerde
Haz duyarım perde perde.
Bir mezar görsem bir yerde,
Ben hep seni düşünürüm.
Zaman hep sonsuza akar;
Meyve dökülür, dal kalkar.
Çiçeklere bakar bakar,
Ben hep seni düşünürüm.
Rüzgâr eser ilden il’e;
Sağlıkta bitmez bu çile.
‘Var’dan öte, ‘Yok’ta bile
Ben hep seni düşünürüm.
SEN
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak…
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak…
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş…
Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş…
Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş…
Sen: Sevda sırrının düğümlerisin.
Sen: Her güzelliğin canlı sergisi…
Sen: Kalb yarasının emi, sargısı…
Sen: Benim dileğim, Hakk’ın vergisi…
Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin.
Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında.
Sen: Olgun meyvesin dal kucağında.
Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında…
Sen: Gadir Allah’ın şaheserisin.
Sen: ‘Ben’sin, gel gör ki ben ‘sen’ değilim.
Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim…
Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim…
Emin ol, sen bana benden berisin.
SEN VARSIN
Gönül tezgâhımda şiir dokudum,
İplik iplik nakışında sen varsın,
Aşk yolunun kanunu okudum,
Madde madde yokuşunda sen varsın.
Fikir vadisinden bir ırmak geçer,
Eğilir selviler suyundan içer,
Bağrında ay doğar, zambaklar açar,
Sessiz sessiz akışında sen varsın.
Öz-suyusun hayat denen şişenin;
Nedenisin keder ile neşenin.
Sevda cephesinde şehit düşenin
Donuk donuk bakışında sen varsın.
Hep senin renginde görünür bahar;
Yaprakta yeşilin, gülde kokun var.
Yama yama kalbimdeki yaralar;
Sıra sıra dikişinde sen varsın.
Gidip de yorulma çok uzaklara,
Sen-seni gel benim içimde ara…
Umut güneşimsin mor bulutlara
Girip girip çıkışında sen varsın.
UNUTURSUN
‘Unutmak kolay mı?’ deme,
Unutursun Mihriban’ım.
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihriban’ım.
Zaman erir kelep kelep…
Meyva dalında kalmaz hep.
Unutturur birçok sebep,
Unutursun Mihriban’ım.
Yıllar sinene yaslanır;
Hâtıraların paslanır.
Bu deli gönül uslanır…
Unutursun Mihriban’ım…
Süt emerdin gündüz gece,
Unuttun ya büyüyünce…
Ha işte tıpkı öylece
Unutursun Mihriban’ım.
Gün geçer, azalır sevgi:
Değişir her şeyin rengi.
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihriban’ım.
Düzen böyle bu gemide;
Eskiler yiter yenide.
Beni değil, sen seni de
Unutursun Mihriban’ım.
ABDURRAHİM KARAKOÇ
VUR EMRİ