Haydi Uyan
Er meydanlarından çekilir oldum
Çorak iklimlere ekilir oldum
Eğilmek bilmezdim bükülür oldum
Sürer mi bu gaflet daha kaç sene
Uyanıp kendine dönmeyi dene
Acımda ne varsa kurudan, yaştan
Al Dede Korkut'tan Hacı Bektaş'tan
Malazgirt, Tuna, doğ yeni baştan
Dilerim Allah'tan bu devran döne
Uyan durma uyan, uyumak nene
Boşaldın boşaldın dolabilmedin
Gidişin o gidiş gelebilmedin
Döktüğün kanları alabilmedin
Şah damarlarına yapışan kene
Sömürür mü seni daha kaç sene
Seni aldatmasın batı denilen
Onun mayasıdır katı denilen
Onun iç yüzüdür kötü denilen
Budur öz suyunu sömüren kene
Sen uyan, onu da uyandır gene
Sen Oğuz Ata'nın has milletisen
Sen Son Peygamberin has ümmetisen
O seni boğmadan boğ ümmetisen
Uyan durma uyan, uyumak nene
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne
Medet ummaya gör kızıl surattan
Seni mahrum koyar aşktan, murattan
Çağla Sakarya'dan kükre Fırat'tan
Kara kızıl, sarı sür, topla yine
Bunlardır özünü sömüren kene
Düşün, kaç parçaya bölmüşler seni
Sonsuz bir sahraya salmışlar seni
Kanadını kırıp yolmuşlar seni
Kalk, doğrul yerinden, yürü geç öne
Uyanıp da kendine gelmeyi dene
Destanlar yazılır şanına layık
Yine de erişmez ününe layık
Olusan soyuna, dinine layık
Geçer bu gafletin, sürmez çok sene
Uyan durma uyan, uyumak nene
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
*****************************
Meydan
Şu yeryüzü er meydanı
Gönül sevmez her meydanı
Yüreksize yorgan döşek,
Koç yiğite ver meydanı.
Başbuğlar tuğ kaldıranda,
Atlar dizgin dolduranda,
Malazgirt'te, Çaldıran'da
Sakarya'da gör meydanı.
Kaytan bıyık bura bura
Gakkoş, Dadaş sıra sıra
Elaziz'de Çay'da Çıra,
Erzurum'da bar meydanı.
Ey içi boş, dışı süslü!
Eli kirli, yüzü paslı!
Yetişsin Asım'ın nesli
Etsin sana dar meydanı!
Geldiği gün kutlu çağrı
Bas, titresin yerin bağrı.
Doğu'dan batıya doğru
Bir yay gibi ger meydanı.
Ben Türk'üm! De, dur sözünde,
Yürü Bozkurt'un izinde
Kalmasın şu yer yüzünde
Şerirlere şer meydanı.
Tanrı Kut Mete Çağı'ndan,
Son Peygamber kucağından,
Hacı Bektaş ocağından,
Açık bize sır meydanı.
Hayaller kalınca güdük
Açıldı surlarda gedik...
Mehter sustu, öttü düdük,
Rezil oldu er meydanı!
Yer yüzünde kalsan da tek
Eğme boyun, öpme etek!
Çin seddinden, Nemçe'ye dek
Yeni baştan sar meydanı.
Bak neler var dünlerinde
Acı, tatlı günlerinde...
Dumlupınar önlerinde
Mehmetçik'ten sor meydanı.
Sancaklar kalmasın aysız,
Boz Oklar Üç Oklar yaysız
Soyunu bilmeyen soysuz
Düşmanına kor meydanı.
Ayrılık can paresidir,
Sıla, gurbet çaresidir,
Ahi Evran töresidir.
Yarenlerle yar meydanı.
Dön ardına bir bak hele
Hatırına neler gele...
Dar boğazda Çanakkale,
Tarihin en zor meydanı!
Git danış büyük ceddine,
Sor doğuda Çin seddine,
Girmek kimlerin haddine
Sen açmazsan bir meydanı!
Çabuk söner şişirdiğin
Soya çeker devşirdiğin...
Kırk Bismillahla girdiğin
Meydan, şimdi kir meydanı.
İtibar olmazsa ere
Düşmana kim göğüs gere?
Kör döğüşü olan yere
Derler elbet kör meydanı!
Uyanınca Türk'ün özü,
Gerçekleşir Tanrı sözü...
Olur bir gun şu yer yüzü,
İnsanlığın hür meydanı!
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu